Yeme bozuklukları hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı etkileyen ciddi sağlık sorunlarıdır. Bunlar; yiyecekler, yemek yeme, kilo ve vücut şekli hakkındaki düşünceler ve yeme davranışlarındaki sorunları içerir. Bu davranışlar vücudun ihtiyaç duyduğu beslenmeyi alma yeteneğini ciddi şekilde etkileyebilir. Yeme bozuklukları kalbe, gastrointestinal sisteme, sindirim sistemine, kemiklere, dişlere ve ağza zarar verebilir ve başka hastalıklara yol açabilirler. Ayrıca depresyon, anksiyete, kendine zarar verme ve intihara yönelik düşünce ve davranışlarla da bağlantılıdırlar.
Etkili bir şekilde tedavi edilmezse yeme bozuklukları uzun vadeli sorunlara dönüşebilir ve bazı durumlarda ölüme neden olabilir. En sık görülen yeme bozuklukları anoreksiya nervoza, bulimia nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğudur.
Anoreksiya nervoza, şiddetli diyet kısıtlamasına veya diğer kilo verme davranışlarına (örneğin, kusma, aşırı fiziksel aktivite) neden olan, kilo alma korkusu veya vücut imajının bozulması veya her ikisinin birden ortaya çıkmasıyla karakterize, oldukça belirgin, ciddi bir sorundur. Yetersiz beslenme, kilo kaybı ve kusma davranışlarından kaynaklanan tıbbi komplikasyonlar tüm organ ve sistemleri etkiler.
Bulimia nervoza normal veya yüksek kiloda ortaya çıkabilir. Tekrarlayan tıkınırcasına yeme atakları (yani, kontrol kaybıyla birlikte çok miktarda yemek yeme) ve kilo almayı önlemeye yönelik davranışlarla karakterizedir Kusma; uygun olmayan ilaç kullanımı, oruç tutma veya aşırı egzersiz ile birlikte de kendini gösterir.
Tıkınırcasına yeme bozukluğu, tekrarlayan tıkınırcasına yeme atakları ile karakterize edilir.
Yeme bozukluğu vakalarının yaklaşık %90'ı kadınlarda ve genellikle geç ergenlik ve erken yetişkinlik döneminde görülür. Ek risk faktörleri şunları içerir:
1. Obezite ve/veya diyet geçmişi: Obezite öyküsü yeme bozuklukları riskinin artmasıyla bağlantılıdır. Ergenliğin ortasında diyet yaptığını bildiren ergenlerin yeme bozuklukları geliştirme olasılığı önemli ölçüde daha yüksektir.
2. Yalınlığı vurgulayan faaliyetlere katılım: Örnekler arasında bale, jimnastik, koşu ve güreş sayılabilir.
3. Akran etkisi: Sosyal medya siteleri de dahil olmak üzere akran grubu üyeleri arasındaki baskı, sağlıksız vücut imajına ve sağlıksız beslenme uygulamalarına katkıda bulunur.
4. Aile öyküsü: Yeme bozukluğu olan 1. derece akrabası olan kadınların kendilerinde yeme bozukluğu geliştirme olasılığı 10 kata kadar daha fazladır. Yeme bozuklukları aynı zamanda ailede depresyon öyküsüyle de ilişkilidir.
5. Psikiyatrik geçmişi: Depresyon, madde bağımlılığı, cinsel istismar, kilo tatminsizliği ve düşük benlik saygısını içeren geçmişler, yeme bozuklukları için daha yüksek riskle bağlantılıdır.
6. Erken ergenlik: Erken cinsel gelişim, beden imajına ilişkin öz farkındalığın artmasına neden olabilir ve daha sonraki diyet davranışlarıyla ilişkilendirilebilir.
Doğru beslenme tedavisi, yeme bozukluklarının tedavisinde en önemli adımlardan biridir. Beslenme danışmanlığı, danışanlara sorunları belirlemede rehberlik eder. Davranış değişiklikleri yapma konusunda danışanları desteklemek için gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler belirler, geçmiş beslenme kalıplarını değerlendirir. öğünlerin zamanlaması, porsiyon büyüklüğü, yiyecek veya vücutla ilgili rutinler dahil olmak üzere besin alımını sorgular. Profesyonel, klinik beslenme desteği ve beslenme eğitimi ile daha sağlıklı beslenme alışkanlıklarına dönebilir, yiyecek ve vücudunuz hakkında daha sağlıklı düşünmenin yolları öğrenilebilirsiniz. Yeme bozukluğunun neden olduğu ciddi sorunları tersine çevirebilir veya azaltabilirsiniz.
Comments